Adalara üç kere gittiğimi hatırlıyorum ancak Heybeliada Mezarlığı ve Osmanlı Mezar Taşları hakkında bilgi almaya ve onları görmeye ilk defa gittiğimi söyleyebilirim. Heybeliada Mezarlığı benim için önemli bir keşif olacaktı, bunun en büyük sebebi yanımda değerli hocam H.Necdet İşli‘nin olmasıydı. Yürüyen ansiklopediyle gezmenin tadı bambaşka oluyor diyebilirim. Heybeliada, Burgazada ile Büyükada’nın tam ortasında kalıyor ve her bir adanın ayrı bir güzelliği var.

Keşke bir yolunu bulsamda hocamla İstanbul’u adım adım gezsem diye düşünürken, hocam adalar vapurunda çoktan adaları anlatmaya başlamıştı bile. Vapur Heybeli adaya ilerlerken Büyükadada da bir osmanlı mezarlığının olduğunu öğreniyorum hocamdan. Fakat mezarlık adanın arka tarafında kalıyor ve yürüme mesafesi oldukça uzak, hemde elektirikli bisekletler mezarlığın olduğu bölgeye tur düzenlemiyormuş. Bunun için özel bir günde erken bir vakitte tam techizatlı gitmek gerekiyormuş.

Heybeliada daki Osmanlı Mezarlığı da adanın tepe bölgesinde kalıyor, hatta elektirikli araçlar tam olarak mezarlığın önüne kadar gitmiyor, sizi belli bir noktada bırakıyorlar, siz de oradan bir kilometre kadar yürüyorsunuz. Ama mezarlık yolu ağaçlık ve güzel sizi yormuyor.